Depremden sonra konteyner kentlerde kalan kursiyerlerimiz için açılan giyim kurslarında denim kumaştan yapılan ürünler sergilendi. Birden çok konteyner kentte açtığımız giyim kurslarına yardımsever sivil toplum örgütleri tarafından hediye edilen denim kumaşlar kursiyerlerin ihtiyacını karşılayan giyim ürünlerine dönüştü. Onikişubat İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Mehmet Ali Kaya’nın da katıldığı sergiye Kurum Müdürümüz Mehmet BÜLBÜL ev sahipliği yaptı.

Denim kumaşların el emeği göz nuru giyim ürünlerine dönüştüğünü görmek depremzede kursiyerlerin moral olarak toparlanmalarının göstergesiydi. Çünkü kursiyerlerin gündelik hayata devam ettiklerine en güzel örneklerden birisi de bu türden mesleki beceri gerektiren faaliyetlere büyük bir istekle devam etmeleriydi.

Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı kursların böylesine güzel çalışmalara vesile olduğunu gördükçe daha fazla ne gibi faaliyetlerde bulunabiliriz arayışını hızlandırmaktayız.

Umut Sokağı konteyner kentte sergilenen tüm ürünlerin, ev sahipliği yapan mekânın ismi gibi tüm kursiyerlere umut aşılaması dileğiyle.

TESK ve UNİCEF işbirliği ile 2018 yılından bugüne yürütülen Çocuk Hakları ve İş İlkeleri programının yeni dönem çalışmalarına yön vermek adına paydaşlardan birisi olarak bizler de katkı sağladık. Kurum Müdürümüz Mehmet BÜLBÜL’ün de katılım sağladığı 2 günlük çalıştay programına geniş bir katılımcı grubu iştirak etti. İl Milli Eğitim, İşkur, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler,  İl Çevre Şehircilik İl Müdürlükleri, AFAD, Belediyeler, Ticaret Sanayi Odası, Baro, Halk Eğitim Merkezleri ve Uluslararası kuruluşlardan (İLO, UNDP, IOM, UNİCEF, İMEP vb.) çok sayıda temsilci toplantıda hazır bulundu.

Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanlarının ev sahipliğinde çok sayıda oda başkanı da görüş ve önerilerini sundular.

Yaşanılan deprem felaketi sonrası acil ve afet durumlarının üretime katkı sağlayan emekçilere etkisi, öncelikle masaya yatırıldı.

Kent ekonomisi, yeniden yapılanma süreci ve çocuk hakları iş ilkeleri programlarının detaylı bilgilendirmesi yapılarak Kahramanmaraş’ın yeniden ülke ekonomisine hedeflenen katkısı açısından neler yapılabileceği konuşuldu.

Acil ve Afet durumlarında üretime ve istihdama devam edilmesi açısından esnaf ve sanatkârları nasıl hazırlamalıyız sorusu oldukça yoğun bir şekilde tartışıldı.

Özellikle küçük yaşlarda üretime katkı sağlamaya başlayan gençlerin sosyal ve mali haklarının garanti altına alınması, esnaf ve sanatkâr ruhuna uygun bir meslek erbabı olmaları açısından da hangi kuruma ne görevler düştüğü konusu üzerinde duruldu.

Deprem sürecinde kurum ve kuruluşların yürüttüğü faaliyetler konusunda kurumumuza özellikle teşekkür edildi. İş ve meslek kollarının çok sayıda soruna çözüm önerisi getirdiği toplantının bizim açımızdan en önemli tarafı, yaygın eğitim faaliyetlerine her zaman devam eden kurumumuzun mesleki çalışmalar ile eğitim faaliyetleri arasında köprü görevi görerek yapılan üretim faaliyetlerine niteliksel olarak anlamlı katkı sağladığımızı görmemiz oldu.

Orman haftası münasebeti ile düzenlenen farkındalık çalışmalarına bizde elimizden geldiğince destek verdik. Kurum Müdürümüz Mehmet BÜLBÜL öncülüğünde, kursiyerlerimiz başta olmak üzere usta öğreticilerimiz ve kurumumuzda görev yapan tüm mesai arkadaşlarımızla birlikte bizim de bir fidanımız olsun istedik.

Yetişkinlere yönelik kurs faaliyetlerinde yalnızca eğitim faaliyetleri düzenlemiyoruz. Farkındalığı arttırmak da en büyük amacımız. Orman Bölge Müdürlüğü ile ortaklaşa yapılan bir çalışma sonucu 200 fidanı toprakla buluşturmak üzere yola koyulduk. İlk amacımız böyle haftaları fırsata çevirip hem kendimiz hem de kursiyerlerimiz adına güzel bir farkındalığa zemin hazırlamak.

Kurum Müdür Yardımcımız Ayşegül ŞAHİN'in bahçenizin ya da sitenizin güzel bir köşesinde bu minik fidanlar için yer ayırır mısınız mottosu ile dağıttığı 200 fidan çoktan toprakla buluştu. Yetişkinlerle çalışırken onların sadece bir anne ya da baba olmadığını, aynı zamanda toplumda bir rol model olduklarını da örtük şekilde vermeye çalıştığımız her faaliyetin geri dönüşleri düşündüğümüzden çok etkili olmakta. Yeşil renkli bir dünya için gelin hep birlikte çalışalım.

Yaygın eğitimde birçok kurs faaliyetinin çevrimiçi olarak hizmetimize sunulduğu HEMBA (Halk Eğitim Merkezleri Bilişim Ağı) çalışmaları her geçen gün büyümekte. Halk Eğitimi Merkezleri olarak kursiyerlerimizi kurumlarımızda yüz yüze ağırlamaktan çok keyif alsak da herhangi bir sebepten ötürü bu kurumlara erişimi sınırlı olan bireyleri HEMBA platformuna da bekleriz. Kurum olarak hazırladığımız e-bülten sayfamızın en altında nasıl kullanırım yazısına tıkladığınızda ise HEMBA’nın kendi web sayfasına yönlendirileceksiniz. Bu kurslara katılım sağlayan herkese başarılar dileriz.

Şehit İlhan Güleç Bilgi ve Kültür evinde başladığımız eğitimlerde son dönemece girildi. Ekim ayında başladığımız ve yaklaşık 6 aydır devam eden Destekleme Yetiştirme Kursumuzda yaklaşık 120 öğrenci ile bir yola koyulduk. Biz de bu zorlu maratonda öğrencilerimizin heyecanına ortak oluyoruz. Hedefleri birbirinden farklı ama aynı amaç etrafında sınava hazırlanan öğrencilerimiz arasında geçen sene mezun olanımızda var, iki çocuk sahibi olarak hayatında yeni bir kariyer planlamasına hazırlanan da. Hepsinin ortak özelliği ortaöğretimden mezun olmuş olmaları ve kurumumuz bünyesindeki ücretsiz DYK kurslarına katılmak istemeleri. Yoğun geçen derslerin TYT hazırlık aşaması yerini AYT kamplarına bıraktı.

Okullardan gelen öğretmenlerimizde buradaki sinerjinin farkında ve üstün bir gayretle onlara katkı sağlamaktalar. İlk dönem yapılan 2 denemenin ardından ikinci dönemle birlikte yoğun bir deneme takvimine başlandı. Toplamda 5. Denememizi bugün olduk. Türkiye geneli yapılan sınavlarda öğrencilerimizin hazır bulunuşluklarını ölçmeye çalışıyoruz. Ders içi ve diğer tüm zamanlarda onlarla iletişimi kesmiyor ve onların tercih dönemlerinde de güzel neticelerle süreci taçlandırmak istiyoruz. Onlara güveniyor ve sınav becerileri dışında hayata hazırlanış süreçlerine kurum olarak katkı sağlamaya çalışıyoruz.

Özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından Kızılay’ın kan stoklarında azalma ve kan bağışı konusunda istenilen sayıda gönüllü bulunamaması, bu konudaki farkındalıkta bizlere de görev düştüğünü hissettirdi. Onikişubat Suzan ve Abdulhakim Bilgili Halk Eğitimi Merkezi olarak yaptığımız çağrı ile kan bağışında bulunmak üzere kursiyerlerimizi harekete geçirdik. Bu ve benzeri çalışmalarda sivil toplum örgütü etkisi oluşturabilecek kurumumuzda, kan bağışı amacı ile başta idarecilerimiz gönüllü oldu. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi önünde haftanın üç günü hizmet veren kan verme aracına başta kursiyerlerimizi ve kurum çalışanlarını her zaman bekliyoruz.